deneme bonusu grandpashabet güncel adres giriş onwin grandpashabet grandpashabet marsbahis giriş marsbahis marsbahis giriş marsbahis giriş marsbahis giriş deneme bonusu 2023

Alptekin AYDOĞAN
Köşe Yazarı
Alptekin AYDOĞAN
 

Şampiyonluk ve İktidar: Bekleyenlerin Sonu Hep İkincilik!

Futbol ve siyaset, Türkiye’nin iki büyük tutkusu. Biri sahada, diğeri mecliste oynanan birer strateji oyunu. Ancak bu oyunlarda kazananlar, hep hamle yapanlar, risk alanlar ve kendi kaderini ellerine alanlar oluyor. Bekleyenler, tökezleyenler ve rakibinin düşmesini umut edenler ise hep ikinciliğe mahkum kalıyor. Bugün, bu iki sahada da benzer bir hikaye yaşanıyor: Fenerbahçe ve CHP, şampiyonluk ve iktidar için beklerken, Galatasaray ve AK Parti yollarına emin adımlarla yürüyor. Siyaset Sahası: CHP’nin Bekleyiş Stratejisi CHP, siyaset sahada adeta bir "bekleme odası"nda oturuyor. İktidar olmak için bir stratejisi, bir hedefi, bir projesi yok. Sanki bir siyasi parti değil de, iktidarın yanlışlarını not alan bir "denetleme kurulu" gibi davranıyor. "AK Parti yanlış yapsın da biz kazanalım" mantığıyla hareket ediyor. Ancak bu strateji, ne yazık ki onu iktidara değil, sürekli bir "ebedi muhalefet" pozisyonuna sabitliyor. Atasözü der ki: "Balık baştan kokar." CHP’nin başındaki bu "bekleme" stratejisi, partiyi kokutan temel sorun. Rakibin hatasına bel bağlamak, kendi başarısızlığını örtbas etmenin bir yolu olabilir mi? Elbette hayır. Siyasette, tıpkı futbolda olduğu gibi, kazanmak için sahaya çıkıp mücadele etmek, gol atmak, hatta bazen risk almak gerekir. Ama CHP, sahaya çıkmak yerine tribünde oturup rakibin düşmesini bekliyor. Ne yazık ki bu tutum, onu iktidara değil, sürekli bir "keşke" pozisyonuna mahkum ediyor. Futbol Sahası: Fenerbahçe’nin Şampiyonluk Hayali Futbol sahasında da benzer bir hikaye yaşanıyor. Fenerbahçe, şampiyonluk için gereken çabayı gösteremiyor. Sanki şampiyonluk, Galatasaray’ın puan kaybetmesine bağlıymış gibi davranıyor. Ancak unutulan bir şey var: "Kendi evinin önünü temizlemeyen, komşusunun bahçesine bakarak vakit öldürür." Fenerbahçe, kendi maçlarını kazanmak yerine, Galatasaray’ın puan kaybetmesini bekliyor. Ancak bu bekleme oyunu, onu şampiyonluğa değil, hayal kırıklığına götürüyor. Geçen hafta yaşanan Samsunspor maçı, bu durumun en acı örneği. Fenerbahçe, Galatasaray’ın puan kaybetmesini beklerken, kendi sahasında hayati 2 puanı kaybetti. Rakibin düşmesini beklemek, kendi ayaklarının üzerinde durmamak, şampiyonluk değil, ancak ikincilik getirir. Futbol tarihi, bu tür hatalarla dolu. "Kendi golünü atamayan, rakibin golüne sevinemez." Bekleyenlerin Sonu Hep İkincilik! Hem siyasette hem de futbolda, kazanmak için beklemek, asla bir strateji değildir. CHP, iktidar olmak için sadece rakibin hatalarını beklemekle yetiniyor. Fenerbahçe, şampiyonluk için Galatasaray’ın puan kaybetmesini umuyor. Ancak bu tutum, her ikisini de hedefe ulaştırmıyor. Aksine, sürekli bir "keşke" ve "keşke olmasaydı" pozisyonuna mahkum ediyor. Atasözü der ki: "Damlaya damlaya göl olur." Ancak bu göl, ancak çaba gösterenlerin, hamle yapanların ve kendi kaderini ellerine alanların lehine olur. Bekleyenler, tökezleyenler ve rakibin düşmesini umut edenler ise hep ikinciliğe mahkum kalır. Kaybeden Türkiye ve Türk Futbolu Oluyor Ancak bu bekleyişin bedelini sadece CHP ve Fenerbahçe ödemiyor. Asıl kaybeden, Türkiye ve Türk futbolu oluyor. CHP’nin risk almayıp sahaya çıkmaması, geleceğe dair bir vizyon ortaya koyamaması, Türk halkını ekonomik ve sosyal sıkıntılara mahkum ediyor. Siyasette alternatifsizlik, demokrasiyi zayıflatıyor ve ülkenin gelişimini engelliyor. Futbolda da durum farklı değil. Fenerbahçe’nin rakibinin kaybetmesini beklemesi, Türk futboluna zarar veriyor. Avrupa sahalarında yaşadığımız başarısızlıklar, bu durumun en acı örnekleri. "Avrupa’da boy gösteremeyen takım, kendi liginde de çürür." Fenerbahçe’nin şampiyonluk için rakibin düşmesini beklemesi, sadece kendisine değil, Türk futbolunun itibarına da zarar veriyor. Avrupa’da başarısız olan bir lig, yerel rekabetlerde de kalitesini kaybeder. Sonuç: Beklemek Değil, Mücadele Etmek Gerek Sonuç olarak, ister siyaset sahnesinde ister futbol sahasında olsun, kazanmak için beklemek değil, mücadele etmek gerekir. "Rüzgarı bekleyen, yelkenliyi asla hareket ettiremez." Şampiyonluk ve iktidar, ancak kendi yoluna bakan, çaba gösteren ve risk alanların olur. Bekleyenlerin sonu ise hep ikincilik! CHP ve Fenerbahçe, eğer bu bekleyiş stratejisinden vazgeçmezlerse, kaybedecek olan sadece kendileri değil, Türkiye ve Türk futbolu olacak. Unutmayalım: "Bekleyen değil, yapan kazanır."
Ekleme Tarihi: 17 Mart 2025 - Pazartesi

Şampiyonluk ve İktidar: Bekleyenlerin Sonu Hep İkincilik!

Futbol ve siyaset, Türkiye’nin iki büyük tutkusu. Biri sahada, diğeri mecliste oynanan birer strateji oyunu. Ancak bu oyunlarda kazananlar, hep hamle yapanlar, risk alanlar ve kendi kaderini ellerine alanlar oluyor. Bekleyenler, tökezleyenler ve rakibinin düşmesini umut edenler ise hep ikinciliğe mahkum kalıyor. Bugün, bu iki sahada da benzer bir hikaye yaşanıyor: Fenerbahçe ve CHP, şampiyonluk ve iktidar için beklerken, Galatasaray ve AK Parti yollarına emin adımlarla yürüyor.

Siyaset Sahası: CHP’nin Bekleyiş Stratejisi

CHP, siyaset sahada adeta bir "bekleme odası"nda oturuyor. İktidar olmak için bir stratejisi, bir hedefi, bir projesi yok. Sanki bir siyasi parti değil de, iktidarın yanlışlarını not alan bir "denetleme kurulu" gibi davranıyor. "AK Parti yanlış yapsın da biz kazanalım" mantığıyla hareket ediyor. Ancak bu strateji, ne yazık ki onu iktidara değil, sürekli bir "ebedi muhalefet" pozisyonuna sabitliyor.

Atasözü der ki: "Balık baştan kokar." CHP’nin başındaki bu "bekleme" stratejisi, partiyi kokutan temel sorun. Rakibin hatasına bel bağlamak, kendi başarısızlığını örtbas etmenin bir yolu olabilir mi? Elbette hayır. Siyasette, tıpkı futbolda olduğu gibi, kazanmak için sahaya çıkıp mücadele etmek, gol atmak, hatta bazen risk almak gerekir. Ama CHP, sahaya çıkmak yerine tribünde oturup rakibin düşmesini bekliyor. Ne yazık ki bu tutum, onu iktidara değil, sürekli bir "keşke" pozisyonuna mahkum ediyor.

Futbol Sahası: Fenerbahçe’nin Şampiyonluk Hayali

Futbol sahasında da benzer bir hikaye yaşanıyor. Fenerbahçe, şampiyonluk için gereken çabayı gösteremiyor. Sanki şampiyonluk, Galatasaray’ın puan kaybetmesine bağlıymış gibi davranıyor. Ancak unutulan bir şey var: "Kendi evinin önünü temizlemeyen, komşusunun bahçesine bakarak vakit öldürür." Fenerbahçe, kendi maçlarını kazanmak yerine, Galatasaray’ın puan kaybetmesini bekliyor. Ancak bu bekleme oyunu, onu şampiyonluğa değil, hayal kırıklığına götürüyor.

Geçen hafta yaşanan Samsunspor maçı, bu durumun en acı örneği. Fenerbahçe, Galatasaray’ın puan kaybetmesini beklerken, kendi sahasında hayati 2 puanı kaybetti. Rakibin düşmesini beklemek, kendi ayaklarının üzerinde durmamak, şampiyonluk değil, ancak ikincilik getirir. Futbol tarihi, bu tür hatalarla dolu. "Kendi golünü atamayan, rakibin golüne sevinemez."

Bekleyenlerin Sonu Hep İkincilik!

Hem siyasette hem de futbolda, kazanmak için beklemek, asla bir strateji değildir. CHP, iktidar olmak için sadece rakibin hatalarını beklemekle yetiniyor. Fenerbahçe, şampiyonluk için Galatasaray’ın puan kaybetmesini umuyor. Ancak bu tutum, her ikisini de hedefe ulaştırmıyor. Aksine, sürekli bir "keşke" ve "keşke olmasaydı" pozisyonuna mahkum ediyor.

Atasözü der ki: "Damlaya damlaya göl olur." Ancak bu göl, ancak çaba gösterenlerin, hamle yapanların ve kendi kaderini ellerine alanların lehine olur. Bekleyenler, tökezleyenler ve rakibin düşmesini umut edenler ise hep ikinciliğe mahkum kalır.

Kaybeden Türkiye ve Türk Futbolu Oluyor

Ancak bu bekleyişin bedelini sadece CHP ve Fenerbahçe ödemiyor. Asıl kaybeden, Türkiye ve Türk futbolu oluyor. CHP’nin risk almayıp sahaya çıkmaması, geleceğe dair bir vizyon ortaya koyamaması, Türk halkını ekonomik ve sosyal sıkıntılara mahkum ediyor. Siyasette alternatifsizlik, demokrasiyi zayıflatıyor ve ülkenin gelişimini engelliyor.

Futbolda da durum farklı değil. Fenerbahçe’nin rakibinin kaybetmesini beklemesi, Türk futboluna zarar veriyor. Avrupa sahalarında yaşadığımız başarısızlıklar, bu durumun en acı örnekleri. "Avrupa’da boy gösteremeyen takım, kendi liginde de çürür." Fenerbahçe’nin şampiyonluk için rakibin düşmesini beklemesi, sadece kendisine değil, Türk futbolunun itibarına da zarar veriyor. Avrupa’da başarısız olan bir lig, yerel rekabetlerde de kalitesini kaybeder.

Sonuç: Beklemek Değil, Mücadele Etmek Gerek

Sonuç olarak, ister siyaset sahnesinde ister futbol sahasında olsun, kazanmak için beklemek değil, mücadele etmek gerekir. "Rüzgarı bekleyen, yelkenliyi asla hareket ettiremez." Şampiyonluk ve iktidar, ancak kendi yoluna bakan, çaba gösteren ve risk alanların olur. Bekleyenlerin sonu ise hep ikincilik!

CHP ve Fenerbahçe, eğer bu bekleyiş stratejisinden vazgeçmezlerse, kaybedecek olan sadece kendileri değil, Türkiye ve Türk futbolu olacak. Unutmayalım: "Bekleyen değil, yapan kazanır."

Yazıya ifade bırak !
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve gozcutv.com sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.